Boşanma davaları sıklıkla karşılaşılan hukuki bir süreçtir. Bu süreçte anlaşmalı ya da çekişmeli boşanma davaları görülmektedir. Anlaşmalı boşanma davaları tek celsede bile sonra erebilirken çekişmeli boşanma davası 1-2 yıl arası sürebilmektedir. Anlaşmalı boşanma davalarında anlaşmalı boşanma prosedürü uygulanır. Bu prosedürle birlikte mal paylaşımına, aile konutunun durumuna, varsa çocuğun velayetine kadar tüm kararlar anlaşmalı olarak verilir. Çekişmeli boşanma davalarında ise durum böyle değildir. Boşanma davasından sonra eş evden nasıl tahliye edilir ya da aile konutunda kim kalabilir gibi sorular oldukça sıklıkla karşılaşılan sorulardır. Çekişmeli boşanma davalarında süreci uzatan şey, eşlerin bir ya da birden fazla konuda anlaşamaması ve bunun üzerine çekişmeli yola girmesidir.
Aile konutu denilen kavram, evlilik birliğinin devamı süresince eşlerin (ve eğer varsa çocukların) hep birlikte yaşadığı, yaşam merkezi haline gelen konuttur. Türk Medeni Kanunu’nda ailenin önemini vurgulamak adına ile konutu kavramına sıklıkla rastlanmaktadır. Ortak bir yaşama adım atılması ve aile birliğinin önemini yansıtacak şekilde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu madde 194’te eşlerden birinin aile konutu üzerinde yapacağı devretme, satma gibi tasarrufları, diğer eşin onayına bağlanmaktadır.
Türk Medeni Kanunu madde 194’e göre, eşlerden biri diğerinin açık rızasını almadan aile konutuyla ilgili tasarrufta bulunamaz. Kira sözleşmesini feshedemez, aile konutundaki hakları sınırlayamaz ya da bu aile konutunu devredemez. Rıza alınmadan ya da haklı bir neden bulunmadan rıza almayan eş, hakimin müdahalesini talep edebilmektedir. Aile konutu sıfatı taşıyan ve ailenin yaşamlarını sürdürdükleri taşınmazın sahibi olmayan eş, tapuda konutla ilgili şerhin verilmesini tapu müdürlüklerinden talep edebilmektedir. Aile konutu, eşlerden biri tarafında kiralanmış olabilir. Bu durumda sözleşmede taraf olmayan eş, evi kiraya veren kişiye bir bildirimde bulunur. Yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelmektedir.
Aile konutu daima eşlerden birinin üzerine olmayabilir. Bazı durumlarda ise bu konut, eşlerden birinin gerçekleştireceği kira sözleşmesiyle sağlanmış olabilir. Yani aile konutu niteliği taşıyan konut, eşlerin kendi evleri değil, kira ile tutulmuş bir ev olabilir. Aile konutunun kiralanması durumunda kira sözleşmesinin tarafı olmayan eş, kiraya veren kişiye bir bildirimde bulunması suretiyle kira sözleşmesine taraf olabilmektedir.
Aile Konutundan Kim Faydalanabilir?
Boşanma davasından sonra eş evden nasıl tahliye edilir, eşim evden çıkmıyor, ne yapabilirim gibi sorulara avukatlara en çok sorulan sorulardandır. Aile konutu, eşlerin evlilik birlikteliklerini yürüttüğü konut olarak kabul edilir. Boşanma davası sürecinde aile konutunun sahip olduğu bu vasıf değiştirilemez. Evlilik sona ererse aile konutundan kimin yararlanacağına ilişkin yasalar Türk Medeni Kanunu madde 254’te düzenlenmiştir. Bu yasaya göre evliliğin iptal edilmesi ya da boşanma ile son bulması durumunda ile konutu olarak kullanılan taşınmazda kalıp ev eşyalarından faydalanacak kişiler, bunu kendi aralarında kararlaştırabilmektedir. Tarafların böyle bir anlaşma yapamamaları durumundaysa hakim, somut olayların özelliklerini, eşlerin sosyal, ekonomik gibi durumlarını göz önünde bulundurması ile aile konutunda yaşamaya devam edecek kişiyi boşanma kararı ile ya da evliliğin iptali kararıyla duyurur.
Aile konutunda kalmaya devam edecek olan tarafın kira sözleşmesinde taraf olmadığı durumlarda vardır. Paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin düzenlendiği Türk Medeni Kanunu madde 254’te yer alanlara göre, hakim boşanma ya da iptal kararıyla birlikte kir sözleşmesinin tarafı olmayan eşin evde kalmasına karar verebilmektedir. Bu durumda hakim, kira sözleşmesine taraf olmayan eşe taşınmazın kullanım hakkını verirken kira sözleşmesini de değiştirir. Bu şekilde kira sözleşmesinde hakim kararı etkili olur. Bu durum, hakimin yetkisine bağlı bir durum olup her olay kendi şartları içinde değerlendirilmektedir. Ayrıca kiralanan taşınmazda oturmaya devam edecek olan eşin kira sözleşmesine taraf olmaması durumunda kira sözleşmesi tarafı olan eş sözleşmeyi feshedebilmektedir.
Aile konutunun eşlerden birinin mülkiyetinde olması durumunda işler biraz daha farklı ilerleyebilir. Boşanma süreciyle aile konutu, aile konutu olma vasfını kaybetmez. Bu durumda boşanma kararının kesinleşmesinden sonraki zamanı da ele almak gerekir. Boşanma kararının kesinleşmesiyle eşler birbirleri için üçüncü kişi konumuna düşmektedir. Bu sayede birbirlerine karşı dava açabilir ya da icra takibi başlatabilirler. Boşanma kararı kesinleşmişse bu aşamadan sonra eşlerden biri diğerinin mülkiyetine ait olan konutta oturmaya devam ediyorsa bu durumda konutun sahibi olan eş haksız işgal sebebiyle el atmanın önlenmesine ilişkin dava açabilir. Bu dava ile konutu tahliye edebilmekte ve ecrimisil bile talep edebilmektedir.
Eşe Karşı Tahliye Davası Açma
Aile konutunun eşlerden birine tahsis edilmesi ya da konutun dava süresi boyunca eşlerden birine bırakılmasına ilişkin kararlar aile mahkemelerinde görev yapan hakim tarafından kararlaştırılır. Aile konutu tahsisi, taraflarca her aşamada talep edilebilmektedir. Boşanma davası açıldığında dava süresi boyunca gerekli durumlar hakkında hakim tarafından eşlerin talep edip etmediğine bakılmadan Resen verilir.
Aile konutu kendisine verilen eş ile bu hak doğrultusunda evi suistimal ettiği tespit edilirse, bu süreç içinde evde değil başka bir konutta kalıyorsa ve bu durum diğer eşi zarara uğratıyorsa, aile konutunu sırf boşandığı tarafa zarar vermek için kullanıyorsa bu durumda mağdur edilen eş gerekli kanıtlarla birlikte dilekçe hazırlayarak aile konutunun kendisine verilmesini talep edebilmektedir.
Aynı şekilde, eğer konut bir eşe verilmiş ancak diğer eş bu konutta yaşamaya ısrarla devam ediyor, evi terk etmiyorsa bu durumda da dava açılabilmektedir. Bunun için Antalya boşanma avukatı ile görüşmek faydalı olacaktır. Avukatlar, hukuki süreçlerin takip edilmesi ve yürütülmesi açısından oldukça önemli bir role sahiptirler. Hem kişilerin yasal temsilcileri konumundayken hem de bu süreçte kişilerin haklarının korunmasını sağlarlar. Anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli boşanma davası ve bu dava süreçlerinde yaşanabilecekler konusunda en iyi kararı boşanma avukatları almaktadır. Bu nedenle ne şekilde boşanıyor olunursa olunsun, mutlaka bir avukattan yardım almak oldukça önemlidir.
Aile Konutu Tahsisine İtiraz Etme
Boşanma davasından sonra eş evden nasıl tahliye edilir, boşanma davası sonrası aile konutunda kim yaşar ya da aile konutu kararına itiraz edilir mi gibi sorular son derece yaygındır. Aile konutunun tahsisi hakkındaki hükümler, boşanma ya da iptal davasında alınan kararlar arasındadır. 6284 sayılı kanunda yer alanlara göre koruma ve uzaklaştırma tedbiri kararları da bu kararla birlikte alınabilmektedir. Aile konutunun tahsisi kararına 6284 sayılı kanunda yer alan tedbir kararıyla birlikte itiraz edilebilmektedir.
Boşanma ya iptal davaları söz konusuysa konut tahsisi ile ilgili geçici karara itiraz edilememektedir. Fakat boşanma davası esnasında Türk Medeni Kanunu madde 169’da belirlenen mevzuatlar uyarınca hakimden ortak konut tahsisiyle ilgili bir karara varması talep edilebilmektedir. Boşanmada eşlerin ortak konutta kaldığı ve bu evi kullanamayacağı anlaşılması durumunda evin bölünmesini istemesi gibi hallerde konutun eşe bırakılması kararı verilir. Yalnızca diğer eşe zarar vermek ve onu mağdur etmek amacıyla aile konutundan faydalanılıyorsa bu durumda diğer eş buna itiraz edebilir. Ancak bu durumda kanıt toplamak önemlidir.