Eşim zina yapıyor, boşanmak istiyorum
Zina, Türk Medeni Kanunu’nda özel boşanma sebeplerinden biri olarak düzenlenmiş olup evlilik birliğini temelden sarsan, taraflar arasında güven bağını yok eden en ağır ihlallerden biridir. Eşlerden biri tarafından gerçekleştirilen sadakatsizlik fiili, diğer eş için boşanma davası açma hakkı doğurur. Bu yazımızda “zina nedeniyle boşanma davası” açmak isteyen kişiler için hukuki süreç, delil temini, dikkat edilmesi gereken süreler ve davanın sonucu üzerinde ayrıntılı biçimde duracağız.
Zina Nedir? Hangi Davranışlar Zinaya Girer?
Zina, evli bir kişinin, eşinden başka biriyle rızaya dayalı cinsel ilişkiye girmesidir. Bu eylem, boşanma hukukunda sadece fiziksel birliktelik olarak değerlendirilir. Duygusal ilişkiler, sadakat ihlali olarak boşanma sebebi teşkil edebilse de, zina kapsamında değerlendirilmez.
Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Karşı Davada Ne Olur?
Eşlerden biri zina nedeniyle boşanma davası açtığında, karşı taraf da buna karşılık bir boşanma davası açabilir. Bu durumda mahkeme her iki tarafın da kusur oranlarını inceler. Zina yapan eş, kendisinin de mağdur olduğunu, örneğin duygusal ihmale uğradığını veya psikolojik baskı gördüğünü öne sürerek karşı dava açabilir. Ancak zina, Türk hukukunda ağır kusur sayıldığından, karşı tarafın kusuru sabit olsa bile zinanın varlığı çoğunlukla davacının lehine değerlendirilir.
Bu durum, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin “ağır kusur–hafif kusur” ilkesi uyarınca karar verilen davalarında sıkça görülmektedir.
Türk Hukukunda Zina Nedeniyle Boşanma Hakkı
Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi uyarınca; “Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.” Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için bazı şartların sağlanması gerekir:
- Eylemin öğrenilmesinden itibaren altı ay ve her hâlükârda zina fiilinden itibaren beş yıl içinde dava açılması gerekir.
- Zina affedilirse, bu sebeple dava açma hakkı ortadan kalkar.
Zina Davasında Delil Nasıl Toplanır?
Zina eylemi doğrudan ispat gerektiren ve çoğu zaman gizli şekilde gerçekleştirilen bir eylem olduğundan, delil toplama süreci dikkatle yürütülmelidir. Zina nedeniyle boşanma davası açarken kullanılabilecek başlıca deliller şunlardır:
- WhatsApp mesajları (özellikle eşler arasında geçen yazışmalar veya üçüncü kişilerle olan ilişki kanıtları)
- Görsel materyaller: Fotoğraf, video kayıtları
- Tanık beyanları: Eylemi doğrudan veya dolaylı yoldan gören, bilen kişilerin mahkemeye sunulması
- Otel kayıtları, seyahat belgeleri
- Telefon görüşme ve mesaj dökümleri
Unutulmamalıdır ki, tüm bu delillerin hukuka uygun yolla elde edilmiş olması gerekir. Aksi halde mahkeme tarafından dikkate alınmaz.
Zina Nedeniyle Boşanma Davasında Gizli Takip veya Dedektif Tutmak Suç Mu?
Eşin zina yaptığını belgelemek için bazı kişiler özel dedektif tutmayı veya gizli kamera yerleştirmeyi düşünebilir. Ancak bu gibi yöntemler Türk Ceza Kanunu kapsamında özel hayatın gizliliğini ihlal suçu oluşturabilir. Hukuka aykırı şekilde elde edilen ses ve görüntü kayıtları, delil niteliği taşımaz.
Yargıtay içtihatlarında bu durum net biçimde ifade edilmiştir: “Hukuka aykırı şekilde elde edilen deliller, aile mahkemelerinde bile değerlendirme dışı bırakılır.”
Dolayısıyla, zina nedeniyle boşanma davası açmak isteyen eşin, delil toplarken hukuki sınırlar içinde kalması gerekir.

Zina Yapılan Kişiye Dava Açılabilir mi?
Zina eylemine eşlik eden üçüncü kişiye doğrudan boşanma davası açılamaz. Ancak Türk Borçlar Kanunu ve Yargıtay kararlarına göre, zina eyleminin manevi zarara yol açtığı durumlarda, zina yapılan kişiye karşı manevi tazminat davası açılması mümkündür.
Bu tür davalarda, “aile kurumunun bütünlüğünü bozan üçüncü kişi” aleyhine açılan tazminat talepleri bazı durumlarda kabul edilmiştir. Fakat bu durum oldukça istisnaidir ve somut olayın özelliklerine göre değerlendirilir.
Zina Sebebiyle Boşanma Davasında Süre Sınırı
Dava açma süresi oldukça önemlidir. Zina fiilinin öğrenilmesinden itibaren altı ay içinde dava açılmazsa bu hak düşer. Ayrıca, fiilin üzerinden beş yıl geçtikten sonra da boşanma davası açılamaz. Eşin affetmesi (fiilen ya da yazılı olarak) durumunda da dava hakkı ortadan kalkar.
Zina Eylemi Tespiti İçin Mahkemeye Sunulabilecek Kanuni Deliller
Mahkemelerde en sık karşılaşılan delil türleri arasında, son dönemlerde WhatsApp mesajları, sosyal medya yazışmaları ve mesaj ekran görüntüleri bulunmaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, Yargıtay’ın verdiği kararlara göre:
- Sanık tarafından inkâr edilen WhatsApp mesajları, kim tarafından ve nasıl yazıldığı kesin olarak ispatlanmadıkça delil olarak kabul edilmez.
- WhatsApp ekran görüntüleri, tek başına kesin delil niteliği taşımaz. Bunların IP, konum, cihaz erişim kayıtlarıyla desteklenmesi gerekir.
(Bkz: Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2024/4261 E., 2025/929 K.)
Boşanma Davasında Evliliğin Bitmesi Sonrası Mal Paylaşımı ve Nafaka
Zina nedeniyle boşanma davası açan eş, kusursuz ya da daha az kusurlu olduğu kabul edildiğinde;
- Maddi tazminat,
- Manevi tazminat,
- Yoksulluk nafakası,
- Mal rejiminin tasfiyesi kapsamında daha avantajlı bir sonuç elde edebilir.
Zina eden eş ise, tazminat ödemek durumunda kalabilir. Ayrıca bu davranış, velayet gibi konularda da olumsuz şekilde değerlendirilir.

Zina Tekrar Etmezse Boşanma Sebebi Sayılmaz mı?
Zina tek bir kez gerçekleşmiş olsa dahi, Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma sebebi sayılır. Davacının, zina eylemini ispat etmesi hâlinde, zinanın devamlılık göstermesi aranmaz.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2021/5261 E., 2022/930 K. sayılı kararında şu ifade geçmektedir:
“Zina bir kere işlenmiş olsa dahi, evlilik birliğinin temelini sarsacak nitelikte ise boşanma için yeterlidir.”
Dolayısıyla tek gecelik bir ilişki bile, zina nedeniyle boşanma davası için yeterli bir hukuki dayanak oluşturabilir.Zina Yüzünden Boşanan Kişi Tekrar Evlenebilir mi?
Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma kesinleştikten sonra taraflar yeniden evlenme hakkına sahiptir. Zina nedeniyle boşanmış olmak, kişinin medeni haklarını ortadan kaldırmaz. Ancak, erkek eş için boşanmanın kesinleşmesinden itibaren hemen evlenme hakkı doğarken, kadın eşin 300 günlük iddet süresini beklemesi gerekebilir (TMK m.132).
Bu süre, çocuğun soy bağının netleşmesini sağlamak için öngörülmüştür. Kadın, hamile olmadığını resmi sağlık raporuyla ispatlarsa bu süre mahkeme kararıyla kaldırılabilir.Eşim Beni Aldatıyor, Ne Yapmalıyım?
Aldatıldığını düşünen veya bunu güçlü biçimde hisseden bir eşin öncelikle yapması gereken, duygusal kararlar yerine hukuki süreci planlamaktır. Eşinizin zina yaptığını düşünüyorsanız, bu durumu mahkemede ispatlayabilecek delilleri toplamaya başlamalısınız.
Bu süreçte şunları yapmanız önerilir:
- Delil Toplayın: Eşinizin sadakatsizliğini destekleyen belgeler, fotoğraflar, otel kayıtları, mesajlaşmalar gibi unsurları hukuka uygun şekilde toplamaya çalışın. Delil yasadışı yollarla elde edilirse mahkemede reddedilebilir.
- Bir Avukata Danışın: Zina nedeniyle boşanma davası, delil ve süre açısından hassas bir süreçtir. Bu sebeple profesyonel destek almak, hak kaybını önleyecektir.
- Zamana Dikkat Edin: Zina eylemini öğrendikten sonra 6 ay içinde ve her durumda eylemden itibaren 5 yıl geçmeden dava açılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki, eşin sadakatsizliği evlilik birliğini temelinden sarsar ve Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesine göre mutlak boşanma sebebidir. Ancak bu hakkın kullanılabilmesi için hem doğru zamanda hem de usule uygun bir başvuru yapılması gerekir.
Zina Affedilirse Boşanma Hakkı Kaybolur mu?
Evet. Zina affedilirse boşanma hakkı kaybolur. Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi açıkça belirtmektedir:
“Zina eylemi affedilmişse, bu sebeple boşanma davası açılamaz.”
Affetme açık bir sözle olabileceği gibi, fiilen bir arada yaşamaya devam etmek veya durumu görmezden gelmek de zımni (örtülü) affetme sayılır. Yargıtay içtihatları da bu yöndedir.
Örnek: Eşinizin sizi aldattığını bildiğiniz hâlde onunla birlikte yaşamaya devam ediyorsanız, bu durum affetme olarak değerlendirilebilir.
Dikkat edilmesi gereken hususlar:
- Zina eylemi öğrenildikten sonra eşlerin bir arada tatile çıkması, yeniden aynı evde yaşamaya başlaması gibi durumlar, davanın açılmasına engel teşkil edebilir.
- Affetme iradesi yazılı ya da sözlü olmak zorunda değildir, davranışsal olarak da oluşabilir.
Bu nedenle zina sebebiyle dava açmayı düşünüyorsanız, affetme anlamına gelebilecek tutum ve davranışlardan mutlaka kaçınmalısınız.
Boşanma Davası Devam Ederken Eşim Başkasıyla Olursa Ne Olur?
Boşanma davası açılmış olsa bile, evlilik hukuken sona ermemiştir. Bu nedenle taraflar hâlâ birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğü altındadır. Boşanma davası sürecinde eşin başka biriyle duygusal veya cinsel bir ilişkiye girmesi hâlinde bu yeni bir zina vakası teşkil edebilir.
Bu durumda şunlar gündeme gelir:
- Yeni Zina Eylemi Tespit Edilirse: Bu davranış yeni bir delil olarak mevcut davaya sunulabilir ya da ayrıca bir boşanma davasına konu edilebilir.
- Kusur Derecesi Artar: Devam eden davada sadakatsizlik, karşı tarafın kusurunu ağırlaştırır. Bu durum nafaka, tazminat ve velayet gibi konularda lehine karar çıkmasını kolaylaştırabilir.
- Mal Paylaşımında Etki Yaratır: Zina yapan eş, Türk Medeni Kanunu m. 236/2 gereği mal paylaşımında daha az pay alabilir veya tamamen mahrum kalabilir.
Özetle; boşanma davası devam ederken gerçekleşen sadakatsizlik, evlilik birliğinin zaten sarsılmış olduğunu göstermekle birlikte, karşı tarafın kusurunu daha da netleştirir ve mahkeme kararlarını doğrudan etkileyebilir.
Zinaya Dayalı Boşanma Davalarında Delil Çeşitleri Nelerdir?
Zina nedeniyle boşanma davası, Türk Medeni Kanunu’nda (TMK) özel boşanma sebepleri arasında düzenlenmiş, oldukça ciddi ve ispatı titizlik gerektiren bir davadır. Bu tür davalarda iddia edilen sadakatsizliğin hukuken geçerli delillerle ispatlanması gerekmektedir. Zina iddiası, kişisel bir kanaatten ibaret olamaz; mahkeme nezdinde ikna edici, açık ve yeterli deliller sunulmalıdır.
Peki zina iddiasını ispat etmek için hangi deliller kullanılabilir? İşte mahkemelerde sıklıkla kabul gören delil türleri:
1. Tanık İfadeleri
Zina eylemini doğrudan görmüş ya da dolaylı olarak bilgisi olan güvenilir tanıkların beyanları, davanın seyrini etkileyebilir. Örneğin; eşin, geceyi başka bir kişiyle geçirdiğini gören tanıklar önemli kabul edilir. Tanıkların olayı bizzat gözlemlemiş olması tercih edilir.
Ancak tanık yalnız başına yeterli olmayabilir. Diğer delillerle desteklenmesi gerekir.
2. Fotoğraf ve Video Kaydı
Eşin, üçüncü bir şahısla mahrem ya da romantik ilişki içinde olduğunu gösteren görüntüler güçlü delil olarak değerlendirilebilir. Özellikle kamuya açık alanlarda çekilmiş görüntüler daha etkili olur.
Yasal olarak elde edilmesi önemlidir. Gizlice yapılan ses ve görüntü kaydı, özel hayatın gizliliğini ihlal ediyorsa, mahkemece reddedilebilir.
3. Dijital Mesajlaşmalar ve Sosyal Medya Paylaşımları
WhatsApp, Instagram, Facebook gibi platformlarda yapılan açık, romantik ya da cinsel içerikli mesajlar, mahkemede delil olarak sunulabilir.
Mahkemeler, bu tür dijital yazışmaları özellikle içerik açık ve ilişkiyi kanıtlar nitelikteyse delil olarak kabul etmektedir.
4. Otel ve Konaklama Kayıtları
Bir eşin, başka biriyle aynı otelde konakladığına dair belgeler, örneğin otel fatura ve rezervasyon bilgileri, mahkemeye sunulabilir. Bu kayıtlar, genellikle ilgili otelden ya da emniyet birimlerinden talep edilir.
Zina için illa cinsel birliktelik anı görüntülenmese de, konaklama delilleri şüpheyi güçlendirebilir.
5. Seyahat ve Ulaşım Belgeleri
Birlikte gidilen yurt içi veya yurt dışı seyahatlerin kayıtları (uçak bileti, otobüs rezervasyonları), şüpheli kişinin diğer şahısla ortak hareket ettiğini kanıtlayabilir.
Bu deliller, özellikle mesaj ve tanık beyanlarıyla birleştiğinde kuvvetli kabul edilir.
6. Telefon Görüşme ve Konum Kayıtları
Bazı durumlarda mahkeme, GSM operatörlerinden eşlerin telefon kayıtlarını ve baz istasyonu konum bilgilerini talep edebilir. Sürekli iletişimde olmak ve şüpheli zamanlarda aynı lokasyonda bulunmak, zina şüphesini artırabilir.
Ancak tek başına telefon kaydı, zinayı ispat etmez. Destekleyici unsur olarak kabul edilir.
7. Eşin İtirafı
Zina yapan eşin yazılı veya sözlü itirafı, en kesin delillerden biridir. Bu, mahkeme huzurunda olabileceği gibi, mesajla yapılan bir itiraf da olabilir.
Bazı Yargıtay kararlarında itirafa dayalı boşanma kararları kesinleşmiştir.
8. Özel Dedektif Raporları
Türkiye’de özel dedektiflik mesleği yasal düzenlemeye tabi olmadığı için, tek başına dedektif raporları delil olarak kabul edilmez. Ancak, rapor içeriğinde yer alan görüntüler ve bilgiler başka yollarla doğrulanabiliyorsa, delil niteliği kazanabilir.
Bu noktada delilin usule uygun elde edilip edilmediği önem arz eder.
NOT: Delil Yasal Yollardan Elde Edilmelidir
Zina eylemini ispatlamak amacıyla yapılan özel hayatın gizliliğini ihlal eden işlemler (gizli kamera yerleştirme, eşin cep telefonunu izinsiz inceleme, sosyal medya hesaplarına izinsiz giriş vb.) Türk Ceza Kanunu açısından suç teşkil edebilir ve delil olarak kabul edilmez. Bu nedenle, hukuki yollara başvurarak ve bir avukattan destek alarak süreci yürütmek önemlidir.
Unutulmamalıdır ki, Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi uyarınca zina, özel boşanma sebebi olarak düzenlenmiştir ve ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, dava açılmadan önce bir boşanma avukatına danışarak hukuki yol haritası belirlemek, hak kaybı yaşanmaması adına en doğru yoldur.

Zina Davasında Avukat Desteği Neden Önemlidir?
Zina, doğrudan şahsi hayatı ilgilendiren, mahremiyet içeren ve ciddi iddialar barındıran bir boşanma nedenidir. Bu nedenle;
- Delillerin hukuka uygun toplanması,
- Sürelerin kaçırılmaması,
- Dava dilekçesinin doğru ve teknik şekilde hazırlanması,
- Hak kaybı yaşanmaması açısından, aile hukuku alanında uzman bir avukattan destek alınması elzemdir.
Zina nedeniyle boşanma davası açmak için elimde kesin kanıt olması şart mı?
Evet. Zina iddiası ciddi bir hukuki suçlama olduğundan, mahkemeye sunulacak somut ve inandırıcı deliller gereklidir. Görgü tanıkları, otel kayıtları, yazışmalar veya fotoğraflar delil olarak kabul edilebilir.
Eşim beni aldattı ama affettim, yine de zina nedeniyle dava açabilir miyim?
Hayır. Türk Medeni Kanunu’na göre affedilen zina fiili sonrasında tekrar aynı gerekçeyle boşanma davası açılamaz. Affetme açıkça veya davranışla (örtülü) gerçekleşmiş olabilir.
Zina nedeniyle boşanma davası açma süresi ne kadardır?
Zina fiilinin öğrenilmesinden itibaren 6 ay, fiilin gerçekleşmesinden itibaren ise 5 yıl içinde dava açılmalıdır. Aksi halde dava hakkı düşer.
Eşim duygusal ilişki yaşıyor ama fiziksel temas yok, bu da zina sayılır mı?
Hayır. Türk hukukunda zina, cinsel birleşme anlamına gelir. Duygusal yakınlık zina sayılmaz, ancak evlilik birliğinin temelinden sarsılması gerekçesiyle boşanma sebebi olabilir.
Zina yaptığı kişiye de dava açabilir miyim?
Boşanma davası doğrudan üçüncü kişiye açılamaz. Ancak bazı durumlarda, üçüncü kişiye karşı manevi tazminat davası açılması mümkündür.
Zina nedeniyle boşanma davası açarsam çocukların velayeti etkilenir mi?
Zina, velayet açısından tek başına belirleyici değildir. Ancak çocuğun psikolojisini etkileyen bir ihmal veya zararlı yaşam tarzı söz konusuysa, mahkeme bu durumu dikkate alabilir.
Eşim zina yapıyor ama hiçbir delilim yok. Ne yapmalıyım?
Hukuka uygun delil toplamak için bir avukata başvurmanız önerilir. Mahkeme, iletişim kayıtları, tanık ifadeleri, dijital yazışmalar gibi dolaylı delilleri de dikkate alabilir.
Zina nedeniyle boşanırsam mal paylaşımı nasıl olur?
Zina yapan eş kusurlu sayıldığından, mahkeme mal paylaşımı sırasında bu kusuru dikkate alabilir. Hâkim, kusurlu eşin artık değer alacağını azaltabilir veya kaldırabilir (TMK 236/2).
Zina nedeniyle açılan boşanma davası ne kadar sürede sonuçlanır?
Davanın süresi delil durumuna, tarafların itirazlarına ve mahkemenin yoğunluğuna göre değişir. Ortalama olarak 8 ay ile 2 yıl arasında sürebilir.
Zina nedeniyle boşandığım eşimle tekrar evlenebilir miyim?
Boşanma kesinleştikten sonra, tarafların yeniden evlenmeleri önünde yasal bir engel yoktur. Ancak kadın için 300 günlük iddet süresi geçerlidir. Gerekirse mahkemeye başvurarak bu süre kaldırılabilir.