Eşlerden biri boşanmak istemezse ne olur sorusu, boşanma davalarında en çok merak edilen konulardan biridir. Boşanma oranları ülkemizde fazladır ancak boşanma süreci ve boşanma hakları hakkında fazla bir şey bilinmemektedir. Boşanma iki şekilde gerçekleşir:
- Anlaşmalı boşanma
- Çekişmeli boşanma
Anlaşmalı boşanmada çiftler mal paylaşımı da dahil pek çok konuda anlaşarak bir protokol imzalarlar. Daha sonrasında boşanma davasının açılması için Aile Mahkemesi’ne başvurulur. Bundan sonra süreç kolay bir şekilde işlemektedir. Anlaşmalı boşanma tek celsede boşanma olarak da bilinmektedir. Çekişmeli boşanmadan daha kısa sürer.
Çekişmeli boşanma davası ise aylar hatta yıllar sürebilen bir davadır. Bu dava sürecinde başka davalar da çıkabilmektedir. Süreç ne kadar doğru yönetilirse yönetilsin çekişmeli boşanma davaları anlaşmalı boşanma davalarından daha uzun sürmektedir. Bu durumda mal paylaşımı, çocuk velayeti ve edinilmiş mallar gibi pek çok konu davya konu olmaktadır.
Boşanma davası genellikle çiftlerin ortak kararı soncunda açılan bir davadır. Çiftlerden birinin ya da ikisinin birden dava açma hakkı vardır. Fakat eşlerden biri dava açmışsa ve öteki eş boşanmak istemiyorsa mahkeme davayı reddetmemektedir. Yargılama sonucuna göre bir karara varılmaktadır. Boşanmak isteyen kişinin haklı bir sebebi olmalı ve bunu ispat edebilmelidir. Örnek vermek gerekirse bir eş diğerini aldatmışsa, onurunu kıracak davranışlarda bulunmuşsa, ona şiddet uygulamışsa, aile bütününü sarsacak davranışlarda bulunmuşsa bunları deliller aracılığıyla ispat etmelidir. Bu deliller şunları içermektedir:
- Mesajlaşma ekran görüntüleri
- Faturalar
- Fotoğraf ve videolar
- Tanıklar
Mahkeme dava açan tarafın haklı olduğu kanıtlarsa diğer eş istemese bile boşanma davası açılacak ve boşanma kararı verilecektir. Boşanmak istemeyen davalı eş boşanmak istemediğini, eşini sevdiğini, asıl kusurlu tarafın karşı taraf olduğunu kanıtlarsa mahkeme davalıyı haklı bulacaktır. Bu sayede de dava reddedilecektir. Davalının bir diğer savunması davacının dilekçesinde yazdığı olayların gerçekleştiğini fakat bu olaylardan sonra barışıp evlilik hayatı yaşamaya devam ettiklerini göstermek olacaktır.
Anlaşmalı boşanma davasında tarafların her anlamda uzlaşmış olması gerekir. Tarafların mal paylaşımı, nafaka, velayet ve tazminat gibi durumlarda anlaşamaması, davanın çekişmeli boşanma davası olarak devam etmesine neden olmaktadır. Mahkeme davacı olan tarafın bu şekilde dilekçe sunması için zaman tanıyacaktır. Eşlerden sadece biri boşanmak istemiyorsa dava çekişmeli boşanma davası olacaktır. Çekişmeli boşanma davaları genelde bir buçuk yıla kadar sürebilmektedir. Çekişmeli boşanma davası için azami bir süre bulunmaz.
Boşanmak istemeyen eş, bu konuyla ilgili yardım alabilmek ve gerekli adımları en doğru şekilde atabilmek için mutlaka Antalya boşanma avukatı hizmetlerine başvurmak gerekir. Böylece dava ve itiraz süreci en doğru şekilde yönetilecektir.
Boşanmak İstemeyen Taraf Ne Yapmalı?
Boşanma davalarında boşanmak istemeyen biri varsa davada davacı ve davalı olmak üzere iki taraf olur. Bunlar boşanmak isteyen taraf (davacı) ve boşanmak istemeyen taraf (davalı) olarak ikiye ayrılır. Davacının boşanmak isteyip davalının boşanmak istememesi durumunda eşlerden biri boşanmak istemezse ne olur sorusu akıllara gelmektedir. Bu durumda mahkeme yargı ile karar vermektedir. Davacı taraf davalı taraf ile ilgili delillerini sunar. Bu deliller pek çok farklı şekilde olabilmektedir. Davacı iddialarını ispatlarsa mahkeme tarafından taraflar boşanır. Davalını boşanmamak istemesi ya da sadece tek tarafın boşanmak istemesi yeterli değildir. Bu durumda ispat gereklidir.
Eşlerden biri boşanmak istemiyorsa bu durumda boşanma davası çekişmeli boşanma haline gelmektedir. Anlaşmalı boşanma davalarında süreç kısayken çekişmeli boşanma davalarında dava süresi bir buçuk yıla kadar varabilmektedir. Boşanmak istemeyen taraf, boşanma dosyasına nedenleriyle birlikte bir dilekçe sunmalıdır. Burada hakim hangi tarafın kusurlu olduğunu inceler. Boşanma sebebi haklı görülürse ya da davacı eş az kusurlu ya da kusursuzsa boşanmaya hükmolunur. Dava açan eş ağır kusurlu ya da tam kusurluysa boşanma davası reddedilir. Boşanma davası esnasında belirtilen boşanma nedenleri affeden tarafın dava açma hakkı olmaz ve boşanma davası reddedilir.
Anlaşmalı boşanmada eşler boşanmaktan vazgeçebilirler. Bu durumda davanın hangi aşamada olduğu önemli değildir. Eşlerden sadece biri boşanmaktan vazgeçerse bu durumda anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşmektedir.
Çekişmeli boşanma davalarında pek çok süreç yer almaktadır. Eşler bazı konularda anlamazsa ya da anlaşması boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönerse bu durumda farklı prosedürler uygulanmaktadır. Anlaşmalı boşanma davalarında anlaşmalı boşanma protokolü imzalanmaktadır. Ancak şiftler karşılıklı olarak bu davadan vazgeçebilirler. Davanın hangi aşamada olduğu önem teşkil etmez. Aynı zamanda eşlerden biri anlaşmalı boşanma davası süresinde boşanmadan vazgeçerse bu durumda dava hemen iptal edilmez. Bir eş boşanmaktan vazgeçer ancak diğeri geçmezse dava yürütülmeye devam eder. Anlaşmalı davada bir tarafın boşanmaktan vazgeçmesi ile dava çekişmeli dava olarak görülmeye devam eder.
Boşanma davasının sonuçlanması için deliller ve ispatlar önemlidir. Bu durumda davacı olan eş mutlaka gerekli kanıtlara sahip olmalıdır.
Kadın Boşanma Davası Açarsa ve Erkek Reddederse Ne Olur
Boşanma favası açan kadın karşısında erkek boşanmayı kabul etmezse dava çekişmeli boşanmaya döner. Kadının boşanma davası açması durumunda erkek bu davayı kabul ederse bu durumda anlaşmalı boşanma davası ortaya çıkar. Eğer taraflardan biri bu davayı kabul etmezse, davayı açan kişi sunduğu iddiaları ispatlayacak deliller sunar. Bu delillerin doğruluğu tespit edildiği durumlarda çiftler boşanır.
Erkeğin boşanmayı kabul etmemesi ya da kadının boşanmak istememesi gibi durumlarda eşlerden biri boşanmak istemezse ne olur gibi sorular ortaya çıkmaktadır. Dava sonucunda özel boşanma nedenlerinden biri gerçekleşmişse ya da evlilik artık katlanılmaz bir hal almışsa eşlerden biri boşanmak istemese bile dava açılacaktır.
Boşanma davası açan taraf diğer taraftan haklar kazanabilir. Boşanma davasını bir kadın açmış olsa bile kadın ağır kusurluysa bu durumda dava açan kadının aleyhine karar verilebilmektedir. İster kadın ister erkek boşanma davası açsın, hakim başvuranın nafakasına hükmedebilir. Hakim, boşanma sonucunda kadının yoksulluğa düşeceğine ve kadının boşanma sırasında daha ciddi bir kötü davranışta bulunmadığına kanaat getirirse, kadına karşı nafaka verilmesine hükmedilebilir. Bu durumda erkeğin nafaka ödemesi gerekebilir.
İlk önce kimin boşanma davası açtığı önemli değildir. Boşanma davasında önemli olan boşanmaya yol açan olaylardan hangi tarafın sorumlu olduğudur. Nafaka konularında hataların değerlendirilmesi de önemlidir. Çünkü boşanma sonrası veya sonrasında nafakaya ilişkin kararda hakim, hangi tarafın daha fazla kusurlu olduğunu belirleyecektir. Bu değerlendirme ile en ağır kusuru olan kişiye herhangi bir destek verilmeyecektir.
Boşanmak istemeyen bir erkek, hakimin kadının boşanma dilekçesini kabul etmeyeceğinden emin olmak isteyecektir. Boşanmak için yeterli hukuki gerekçenin bulunmaması halinde hakim boşanma dilekçesini reddederek evliliğin devamına karar verecektir. Eğer erkek, kadının sebepsiz yere boşanma davası açtığına inanıyorsa, kadının boşanma sebebinin tatmin edilmediğini hukuki delillerle ispat etmelidir.
Erkek boşanmak istemiyorsa sırf istemiyor diye dava durdurulmaz ya da reddedilmez. Ancak erkeğin de boşanmak istemesi dava sürecini kısaltabilir. Eğer erkek boşanmak istemiyorsa kadının boşanma sebebinin yeterli olduğuna dair ikna edici deliller sunması gerekir. Eş, boşanma için yeterli nedenin bulunduğuna dair delil sunarsa dava daha fazla sürmez.