Nafaka artırım davası ücreti nafaka artırım davasına ilişkin merak edilen önemli sorulardan biridir. Boşanma favalarında eşler birbirleri ile olan evlilik ilişkilerini sonlandırmaktadırlar. Bunun yanı sıra davanın hem maddi hem de manevi sonuçları doğar. Nafaka maddi sonuçlardan biridir ve pek çok nafaka çeşidi vardır. Nafaka artırım davası aile mahkemelerinde görünen bir dava türüdür. Boşanma davaları uygun görüldüğü takdirde çiftlerin ayrılması ile sonuçlanmaktadır. Bu durumda yapılacak talep ve görülecek dava ile nafaka bağlanabilmektedir.
Nafaka arttırım davası ise mevcut nafakanın miktarının arttırılması için görülen bir davadır. Değişen ekonomik şartlar, enflasyon nedeniyle alım gücünün azalması, nafaka veren tarafın ekonomik durumunda belirgin iyileşmeler gibi durumlarda nafaka alan taraf, nafakanın arttırılması için nafaka artırım davası açabilmektedir. Mahkeme tarafından karar verilen nafaka miktarı zamanla yeterli gelmeyebilir. Bu durumda da nafaka artırım davası açılabilmektedir. Nafakanın türleri arasında tedbir nafakası, katılım nafakası ve yoksulluk nafakası gibi türler yer almaktadır. Bu nafakalardan her biri farklı nedenlerle ve farklı durumlarda verilmektedir.
Yoksulluk nafakası, boşanma sebebi ile yaşam standartları oldukça düşen ve yoksulluk çeken eşe verilen bir nafaka türüdür. Katılım (iştirak) nafakası, çocukların bakımına destek olmak amacıyla verilen nafaka biçimidir. Tedbir nafakası, diğer nafakalardan farklı olarak sadece boşanma sürecinde verilen bir nafaka türüdür. Bu nafaka, boşanma esnasında maddi zorluğa düşecek olan tarafa hakim tarafından resen verilmektedir.
Mahkemenin karar kıldığı nafaka süreci devam ederken bu süreç içinde tarafların maddi durumlarının ya da ihtiyaçlarının değişmesi durumunda taraflar nafaka için artırım talebinde bulunabilmektedir. Bazen nafaka alan tarafın ihtiyaçları artabilir, çocukların ihtiyaçları artabilir ya da paranın alım gücünde azalma yaşanabilmektedir. Bu durumda nafaka miktarının arttırılması için nafaka alan taraf, nafaka artırım davası açmalıdır.
Nafaka Artırım Davası Şartları Nelerdir?
Nafaka artırım davası ücretleri ve nafaka davasının açılabilmesi gibi durumlar, nafaka artırım davasındaki şartların karşılanması ile mümkündür. Mahkemenin karar verdiği nafaka miktarı kesin bir hükme bağlı değildir. Nafakanın miktarında değişikliğe gidilebilmektedir. Nafaka artırım davası açılarak bu istek talep halinde iletilebilir. Bu davanın açılabilmesi adına hükmedilen bir nafaka miktarının mevcut olması gerekmektedir.
Bu davanın açılması için sunulan gerekçeler farklılık gösterebilmektedir. Bu nedenle hakime bağlı olarak tarafların sosyal, ekonomik durumları, paranın alım gücü ve tarafların maddi durumları incelenir. Bu durumlar haricinde Yargıtay tarafından verilen kararlar doğrultusunda TÜİK’in belirlediği ÜFE oranlarına da dikkat edilmelidir.
Nafaka artırım talebi gerçekleştiğinde katılım nafakası ya da yoksulluk nafakasının miktarının değişmesi adına bazı gerekçeler sunulmalıdır. Yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle maddi durumu en çok etkilenecek ve yoksulluğa düşecek olan tarafa verilen nafakadır. Bu nafakada boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek eşin durumu göze alınır. Yoksulluk nafakası resen karar verilmemektedir. Yani bu karar hakim tarafından verilmez, kişinin bunu talep etmesi gerekmektedir. Katılım nafakası ise çocuklar için verilen nafaka türdür. Nafakanın mantığı bir tarafı maddi zorluğa sokup diğer tarafı zenginleştirmek değildir. İncelemeler sonucu gerçekten maddi zorluğa düşecek olan tarafa yardımcı olmak amacı ile verilen bir karardır. Katılım nafakalarında çocuğun üst düzey yararının sağlanabilmesi adına karara varılırken yoksulluk nafakaları kişinin talep etmesi sonucu verilmektedir.
Çocuğun velayetini alan taraf çocukların artan yaşam masrafları, özel okula kaydolması, bir kursa yazılması, büyümesi ile artan masrafları gibi durumlarda aldığı katılım nafakasının arttırılmasını talep edebilir. Gerekçe olarak da bu durumları ileri sürebilmektedir. Tedbir nafakası ise hakimin resen kararına bağlı olmakla birlikte boşanma esnasında maddi zorluk çekecek tarafın zorluk yaşamasını önlemek için verilen bir nafaka kararıdır.
Çocukların çalışmaya başlaması ya da evlenmesi gibi durumlarda artık katılım nafaka kesilmektedir. Yoksulluk nafakasında bir süre sınırı olmamakla birlikte tedbir nafakası boşanma sürecinin sona ermesi ile kesilir. Kişi isterse bu nafakayı boşanma sonrasında yoksulluk nafakasına dönüştürebilmektedir.
Nafaka Artırım Davasında Nasıl Dilekçe Yazılır?
Çoğu davada olduğu gibi nafaka artırım davasında da mahkemeye dilekçe sunmak gerekmektedir. Bu dilekçenin eksiksiz olması ve kabul görebilmesi için mutlaka eksiksiz bir şekilde hazırlanmış olması gerekir. Bu dilekçeyi hazırlarken hata yapmamak ve dava sürecini kolay bir şekilde takip edebilmek amacıyla avukatlarla çalışmak çok önemlidir. Nafaka artırım davası aile mahkemelerinde görülen bir davası ve mutlaka bu süreçte Antalya boşanma avukatı hizmetlerinden faydalanılması gerekmektedir.
Davayı açan kişinin hazırlayacağı nafaka artırım davası dilekçesinde mutlaka şunlar yer almalıdır:
- Kişinin kimlik bilgileri
- Davaya ilişkin bilgi ve belgeler
- Talebin gerekçeleri
Usule uygun bir şekilde dilekçe hazırlamak son derece önemlidir. Davanın kabul görmesi, nafaka artırımının kişinin taleplerine uygun bir şekilde gerçekleşmesi gibi durumlar bu dilekçe ne kadar kusursuz bir şekilde hazırlanmışsa o kadar artmaktadır. Dolayısıyla mutlaka uzman bir avukat eşliğinde hazırlanmalıdır. Nafaka artırım davası aşan kişi, mahkemeden ilerleyen yıllar için de nafaka artış oranının belirlenmesini isteyebilmektedir. Bu durumda sonraki zamanlarda tekrar nafaka artırım davası açmadan nafaka arttırmak mümkün olacaktır.
Nafaka Artırım Oranı Neye Göre Belirlenir?
Nafaka artırım davası ücreti belirli bir kanun çerçevesinde belirlenmektedir. Nafaka davasının ücreti ile ilgili bilgi almak için uzman bir avukatla görüşmek daha sağlıklı olacaktır. Bunun haricinde, nafaka artırımının nasıl belirlendiği merak konusudur. Nafaka artırımı nasıl yapılır ya da nasıl hesaplanır gibi sorular merak edilmektedir.
Nafaka artırım davasında iki taraf da mahkemeye taleplerini iletebilmektedir. Ayrıca mahkeme eğer isterse kendi araştırmalarını yürütebilmektedir. Durum hakkında inceleme, keşif yapıp bilirkişilere başvurabilir. Örnek vermek gerekirse çocuğun okulundaki öğrenim ücretini öğrenebilir. Bu araştırmalar sonucunda hakkaniyet ile nafaka artırımına karar verilebilmektedir.
Nafaka hesaplamaları birçok unsur göz önüne alınarak gerçekleştirilmektedir. Nafaka alacaklısının maddi durumu, nafaka borçlusunun maddi durumu, döviz kurunda yaşanan değişiklikler, enflasyon surumu, eğitim, yaşam standartları ve sağlık durumu gibi tüm unsurlar nafaka artırımında gerekçe olarak sunulabilmektedir. Bunlara ek olarak Yargıtay tarafından esas alınan bir husus daha vardır. Üretici fiyat endeksi oranı, nafaka artırımlarına etki eder. ÜFE, nafaka artırımında yüzde yüz göze alınan bir durum olmadığını hatırlatmak gerekir. Bir ihtiyaca yönelik nafaka artırımlarında bu oran yetersiz kalabilmektedir. Çocuğun ihtiyaçları, eğitimi ve sağlık durumları da göze alınarak artırım yapılır. Örneğin çocuk hem özel okulda eğitim görüyor hem de sağlık sorunları mevcut bulunuyorsa bu durumlar göz önüne alınarak nafaka artırımı gerçekleşmektedir.
Nafaka artırım davası çekişmeli olsa bile karmaşık işlemlere barındırmamaktadır. Nafaka artırım davası 6 ay ile 10 ay arasında sürebilmektedir. Bu süreler başvurulan mahkemenin yoğunluğuna ve davanın kapsamına bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Ayrıca prosedürün doğru bir şekilde işlemesi de önemlidir. Dava dilekçesi de bu konuda önem taşıyan bir husustur. Bu nedenle dava dilekçesi hazırlarken prosedüre uygun olması ve dava sürecini uzatacak hataların yer almaması için uzman avukatlardan yardım almak en faydalı yol olacaktır. Avukatların yönlendirmeleri ve attığı adımlar da davanın süresine etki edebilmektedir.