Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçu ve Cezası

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 216. maddesine göre düzenlenmiş bir suçtur. Madde 216’da yer alan bilgilere göre bu suç şöyle tanımlanmaktadır:

  • Halkın ırk, din, sosyal sınıf, bölge ya da mezhep bakımından farklı özelliklere sahip olan bir topluluğu ya da kesimi, bir diğer kesimin aleyhine olacak şekilde düşmanlık, nefret ve kine teşvik eden, tahril eden kimse kamu güvenliğini tehlikeye atacak bir olayın ortaya çıkmasına neden olursa
  • Halkın bir kesimin benimsediği dini alenen aşağılayıp hor gören kişi, kamu barışınız bozmaya yönelik sonuçlar doğurması halinde
  • Halkın bir kesiminin, ırk, mezhep, din, sosyal sınıf, cinsiyet veya bölgesinin farklı olması nedeniyle aşağılanması

Bu durumlar halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu ortaya çıkaran maddeler arasında yer almaktadır. Halkın herhangi bir şekilde ırk, din, mezhep, cinsiyet, sosyal sınıf ya da bölge ayrımı yapan kişiler, bu durumun bir kamu sorunu haline gelmesi durumunda ceza alırlar. Bu ayrımlar kamu güvenliği açısından oldukça büyük tehditler oluşturmaktadır.

Türk Ceza Kanunu madde 216’nın 2. fıkrasında düzenlenen bilgilere göre halkın bir kesimini aşağılama suçu meydana gelmektedir. Bu suç ise halkı yine cinsiyet, ırk, din, mezhep, cinsiyet, bölge ve sosyal sınıf farklılıkları nedeniyle bir kesimin aşağılanması ile meydana gelir. Halkın bazı özellikleri sebep gösterilerek diğer kesimlerden aşağılık ya da değersiz olduğunu dile getirmek ve alenen aşağılamak bu suçu meydana getirir. Eğer halkın bir kesiminin aşağılanması suçundan bahsediliyorsa, bu eylemin aleni bir şekilde meydana gelmesi gerekmektedir. Örneğin basında, sokakta ya da büyük bir çoğunluğun duyacağı yerlerde bu eylemi gerçekleştirmek alenen suçtur.

Türk Ceza Kanunu madde 216’nın 3. fıkrasına göre düzenlene dini değerleri aşağılama suçu da bu suçlar arasında yer almaktadır. Kamu barışını bozmaya elverişli bir şekilde bir kesimin sahip olduğu dini ya da mezhebi aşağılamak, bunu alenen gerçekleştirmek dini değerleri aşağılama suçunu meydana getirmektedir. Buradaki dini değerlerdeki kasıt şunlardır:

  • İnanç sistemi
  • İbadet yerleri ve şekilleri
  • Dini büyükler
  • Dini inançta yer alan önemli kişiler
  • İnanan kişiler tarafından dini kıymete sahip olan her şey

Aşağılamak değer vermemek, hor görmek, anlamsız, gereksiz ve önemsiz olduğunu belirtmek, kişilerin saygı, güven ve bağlılığını sarsmak olarak tanımlanan bir kelimedir. Bu da aşağılama suçunun nasıl oluştuğunu göstermektedir. Bu suçun ortaya çıkabilmesi için fiilin aşağılayıcı nitelik taşıması yeterli görülür. Bu suç somut bir tehlike suçu olarak kabul edilmektedir. Dini değerlerin her şekilde aşağılanması, dini aşağılama suçunun oluşmasına neden olmaz. Bunu yanı sıra kamu barışını sarsmaya elverişli şekilde işlenmiş olması gerekir.

Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçu Nedir

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunun oluşması ve ceza verilebilmesi için kanunda yer alan suçun maddi ve manevi unsurların somut bir şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu unsurlar oluşmamışsa suç da oluşmamış demektir. Yani belli bir kesim için saldırma amacıyla toplanmak ya da yine bir kesimi aşağılamak için toplanma ve eylem gerçekleştirmek gibi durumlarda bu suç meydana gelir.

Her suçta olduğu gibi halkı kin ve düşmanlığa itme suçunun maddi ve manevi unsurları vardır. Bunlar:

  • Fiil: Suç ırk, din, cinsiyet, sosyal sınıf, bölge ve mezhep farkına sahip bir kesimin, diğer kesimlerin aleyhine olacak şekilde kin ve düşmanlığa tahrik etmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Buradaki fiil tahriktir. Tahrik etmek, bir şeyin gerçekleşmesi için kişinin iradesi üzerinde bir etkiye, değişime neden olmasıdır.
  • Suçun konusu: Suçun maddi konusu din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet, sosyal sınıf ve bölge farklılıkları nedeniyle tahrik edilen ve aleyhine tahrik edilen halk kesimleri arasında oluşur.

Bu maddelere göre yapılan eylemin suç teşkil etmesi için mutlaka kin ve nefrete yönelik olması gerekmektedir. Bu durumu karşı tarafa yönelik saldırı veya öfkeye, zarar vermeye yönelik olması gerekmektedir. Yalnızca şiddete teşvik eden tahrikler de bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Suça neden olan tahrik fiili soyut tehdit ve aşağılamanın ötesinde halkın belli bir kesimine karşı düşmancıl tavırlar sergilenmesine neden olma ya da bu tavırların pekiştirilmesin el verişli olmalıdır. Fail bu amaçla halkı kine ve nefrete yönelik tahrik etmelidir. Yani saygısızlık ifade eden reddeden ifadeler suç sayılmaz, ancak bunların bir kesimi diğer kesime karşı gaza getirip düşmanlığa itmek bu suçu meyana getirir. Fiilin suç teşkil edebilmesi için ağır bir şekilde kin ve düşmanlığın alması gerekir. Yani etkin bir şekilde nefret söylemi ya da şiddet için çağrı içermesi gerekmektedir. Failin gerçekleştirdiği eylemler ya da söylediği sözler, bir kesim üzerinde bir başka kesime yönelik şiddet ve nefret arzusunu tetiklemedir.

Bu suça ilişkin dikkat edilmesi gereken bir diğer durum ise bu suçun alenen işlenmesidir. Aleni bir tahrik söz konusu değilse ve kamu güvenliği açısından bir tehdit oluşmuyorsa bu durumda suç olarak kabul edilmemektedir. Alenen denilmesinden kasıt, sayı olarak belirli olmayan kişiler tarafından görülen, duyulan bir şekilde gerçekleşmesi anlamına gelmektedir.

Maddede yer alan suçların mağduru ise kamu ya da kamuyu oluşturan kişilerdir. Suçun oluşması kastın var olmasına bağlıdır. Gerçekleştirilen fiiller, yasada yer alan maddelerdeki hallere göre cezalandırılır. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme ya da aşağılama suçunda tahkir yer almamaktadır. Bu da bu suçu kasten işlenen bir suç olarak sayılmasını sağlar.

Sosyal medyada da internet kullanımını yaygınlaşması ile bu tür suçlar işlenebilir hale gelmiştir. Bizzat yapılan paylaşımlar yoluyla halkı kin ve nefrete itmek de bu yolla mümkün olabilmektedir. Suçun ne şekilde işlenebileceğine yönelik olan bir sınırlandırma yer almadığından suç herhangi bir hareketle işlenebilmektedir. Paylaşımların mesajla desteklenmesi durumunda bu fiil, haklı kin ve düşmanlığa itme suçu oluşturabilmektedir.

Sosyal medya söz konusu olduğunda sosyal medya üzerinde bu durum farklı şekillenebilmektedir. Sosyal medyada gönderi beğenme, kendi sayfasında paylaşabilme, yayma gibi durumlar söz konusudur. Bu durumda suç teşkil eden davranışları böbürlenerek paylaşan kişilerin bu gönderilerini beğenen ya da paylaşan kişi de suç işlemiş sayılabilir ancak buna yönelik bir düzenleme yer almamaktadır.

Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçu Cezası

Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu, sahip oldukları niteliklere göre ceza verilen bir suçtur.

  • TCK madde 216’nın 1. fıkrasına göre halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işleyen kişi ya da kişiler 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.
  • Aynı maddede yer alan iki ve üçüncü fıkralara göre suçu işleyen kişi ya da kişiler 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilmektedir.
  • Faile 2 yıldan az ceza verilmişse CMK’da yer alan madde 231’e göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu tartışılır. Bu kurum uygulanmazsa 1 yıldan az ceza verilirse YTCK’da yer alan 50. maddeye göre yaptırıma çevrilebilen, çevrilmezse ve faile 2 yıldan az ceza verilirse YTCK’da yer alan 51. maddeye göre verilen hapis cezası ertelenebilir.

Antalya avukat hizmetimiz ile siz de aklınıza takılan her türlü işlemleriniz için bizlere ulaşabilirsiniz.

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir